Doğa ve Gezi Yazıları 1

AKDENİZ BÖLGESİ ARKEOLOJİK GEZİSİ
(KÖYCEĞİZ–FİNİKE ARASI)

Katılan Kişiler
Yavuz İşçen, Ayça Olcaytu

Gidilen Yerler
Aphrodisias (Geyre Köyü)
Kaunos (Dalyan)
Kayaköy (Fethiye)
Kelebekler Vadisi (Ölüdeniz)
Tlos (Yaka Köy)
Saklıkent Kanyonu (Fethiye)
Pınara (Minare Köyü)
Letoon (Bozoluk Mevkii, Karadere Köyü)
Xanthos (Kınık Köyü)
Patara (Gelemiş)
Antiphellos (Kaş)
Teimiussa (Üçağız)
Simena (Kaleköy)
Kekova Adası (Batık Şehir)
Noel Baba Kilisesi (Demre/Kale)
Myra (Demre/Kale)
Limyra (Turunçova)
Arykanda (Arif Köyü)

Gidilen Araç: Lada Niva Jeep (Yavuz)

Gidiş Tarihi: 14 Eylül 1996 Saat 08.00 Ankara çıkış.

Dönüş Tarihi: 22 Eylül 1996 Saat 22.00 Ankara varış.

Toplam Süre: 8 gün 14 saat.

Toplam Yapılan Km: 2,375 km.

GEZİ GÜNCESİ

14 Eylül 1996 Cumartesi
Sabah 08.00'da Ayça, Özerk ve Yavuz'dan oluşan üç kişilik ekibimizle, aynı gün evlenecek olan arkadaşımız Süha Aktan'ın düğününe katılmak üzere Ankara'dan Bursa yönüne hareket ettik. Ankara-Bursa arası 380 km. Düğünün yapılacağı ve aynı zamanda Süha'nın evini inşa ettiği köy olan Dürdane Köyü Bursa'nın 18 km. dışında, Gemlik-Yalova-İstanbul hattı üzerinde bulunuyor. Saat 16.00'da Dürdane Köyü'ne gidip, daha önceden köye gelmiş olan Barina ve Rüştü ile buluştuk. Süha'nın evinin üst katında yere uzanıp bir süre dinlendikten sonra hazırlanan düğün yemeğini yedik. Akşam 19.00 sıralarında düğün başladı. Kıyılan nikahın benim için ilginç yanı Süha'nın nikah şahidi olarak masaya oturmam oldu. Keman, klarnet ve dümbelekten oluşan saz heyeti bir süre herkesi oynattıktan sonra düğünün köydeki kısmı sona erdi. 22.30'da Bursa'da, düğünün ikinci kısmı başladı. Yemekli ve içkili olan bu bölüm, Türk Sanat Musikisi çalan ve söyleyen bir saz heyetinin eşliğinde devam etti. Saat 24.00 sıralarında bizim ekiple, Dürdane Köyü'ne geri döndük. Süha'nın kayınvalidesinin evinde kalmamız için yoğun ısrarına karşın bahçeye çadır kurarak geceyi geçirdik.

15 Eylül 1996 Pazar
Sabah 08.00'da kalktık. Çadırlarımızı topladıktan sonra Süha'nın kayınvalidesinin evinde, Uludağ'ın bulutlar arasındaki yemyeşil manzarasını seyrederek hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra Ayça ve ben, Akdeniz Bölgesi'nde yapmayı planladığımız bir haftalık tatili gerçekleştirmek üzere köyden ayrıldık. Saat 09.40'da Dürdane Köyü'nden hareket edip, Aphrodisias'a gitmek üzere yola koyulduk.

Dürdane Köyü - Bursa arası              : 18 km.
Bursa - Orhaneli arası                       : 50 km.
Orhaneli -Harmancık arası                : 38 km.
Harmancık - Dağardı arası               : 57 km.
Dağardı - Simav arası                       : 43 km.
Simav - Uşak arası                            : 85 km.
Uşak - Çivril arası                             : 55 km.
Çivril - Denizli arası                          : 90 km.
Denizli - Tavas arası                          : 47 km.
Tavas - Aphrodisias arası                  : 38 km.
TOPLAM                                           :521 km.

Dürdane Köyü çıkışından itibaren toplam 521 km. yol aldıktan sonra 19.00'da Aphrodisias'a ulaştık. Gün boyunca izlediğimiz yol hattı oldukça manzaralı ve ormanlıktı. Bursa çıkışından 18 km. sonra (Orhaneli'ne 38 km kala) Doğancı Baraj Gölü'nün yanından geçtik. Geceyi, Aphrodisias'ta kötü sayılabilecek bir pansiyonda geçirdik.

16 Eylül 1996 Pazartesi
Sabah kahvaltımızı bir piknik yerinde, kendi demlediğimiz çay ve Ankara'dan getirdiğimiz malzemeler eşliğinde güneşe nazır bir şekilde yaptıktan sonra Aphrodisias'ı gezmeye başladık. Ülkemizin en düzgün ve bakımlı ören yerlerinden biri olan Aphrodisias'a daha çok günübirlik turlarla pek çok insan geliyor. Bunların hemen hepsini yabancılar oluşturuyor. Aphrodisias'ı hakkınca gezebilmek için en az 3 saate ihtiyaç var. Ören yeri içindeki küçük müzeyi sakın görmemezlik etmeyin, çünkü çok güzel heykeller göreceksiniz. Öğlen üzeri Aphrodisias'taki gezimizi bitirip, Köyceğiz'e gitmek üzere yola çıktık.

Aphrodisias - Tavas arası                  : 38 km.
Tavas - Kale arası                             : 23 km.
Kale - Muğla arası                             : 85 km.
Muğla - Gökova arası                       : 24 km.
Gökova - Köyceğiz arası                   : 35 km.
Aphrodisias - Köyceğiz arası toplam:205 km.

Yolculuk sırasında Gökova'da okaliptus ağaçları ile sınırlanmış yolun sonundaki küçük kahvede, daha önceki gezilerden adet edindiğimiz üzere köpüklü ayran içmeyi ihmal etmedik. Akşamüzeri saat 17.00'da Köyceğiz'e ulaştık. Ertesi sabah gerçekleştireceğimiz tekne gezisinin organizasyonunu yaptıktan sonra Köyceğiz'e gidenlere tavsiye edebileceğimiz Fulya Pansiyon'a yerleştik. Köyceğiz'in oldukça tenha ve sakin oluşu dikkatimizi çekti.

17 Eylül 1996 Salı
Sabah saat 10.00'da günübirlik tekne turlarına katıldık. Saat 10.00-18.00 arasında devam eden bu turlarda önce Köyceğiz Gölü'nün karşı kıyısındaki Sultaniye Kaplıcaları'na uğranıyor ve kısa bir mola veriliyor. Buradan kanallara girilerek Dalyan'dan geçildikten sonra İztuzu Kumsalı'na gidiliyor. İztuzu Kumsalı, Caretta Caretta'ların yumurtlama alanı olduğundan koruma altında; ancak yine de kumsal olarak kullanılıyor. İztuzu Kumsalı'nda uzunca bir yüzme ve yemek molası veriliyor. Daha sonra dönüş başlıyor. Dalyan'a doğru gidilirken Kaunos Antik Kenti'ne uğranıyor. Burayı gezmek için kısa bir mola verildikten sonra kanalları takiben devam edilerek "Çamur Banyosu"na uğranıyor. Bu son duraktan sonra da Köyceğiz'e geri dönülüyor. Bizler de turun rotası üzerindeki bu yerleri gezdikten sonra Köyceğiz'den saat 18.30'da Sarıgerme'ye gitmek üzere ayrıldık.
Köyceğiz'den Ortaca yönüne doğru gidilirken, Köyceğiz çıkışından 6 km. sonra sağdan Dalyan'a giden yol ayrımı var. Ayrımdan itibaren 14 km. devam edildiğinde Dalyan'a ulaşılıyor.

Köyceğiz - Ortaca arası                                 : 16 km.
Ortaca - Sarıgerme yol ayrımı arası              : 3 km.
Ayrım - Sarıgerme arası                                : 16 km.
Köyceğiz - Sarıgerme arası toplam               :35 km.

Köyceğiz'den Fethiye yönüne devam ettik. Köyceğiz çıkışından 16 km. sonra Ortaca'ya geldik. Ortaca'yı 3 km. geçtikten sonra sağdan ayrılan Sarıgerme yoluna girdik. Ayrımdan 16 km. sonra Sarıgerme'ye ulaştık. Sarıgerme, ince kumlu uzun kumsalı ile dikkatimizi çekti. Yapılaşma fazla olmamakla birlikte lüks sayılabilecek dükkanlar bulunuyor. Deniz kenarında  belediyeye ait güzel bir piknik alanı ve plaj var. Burada çadır ile kalamayacağımızı öğrenmemiz üzerine Sarıgerme'nin uzun kumsalını ikiye bölerek denize dökülen Sarısu Deresi'nin diğer tarafına giderek buraya çadır kurduk.

18 Eylül 1996 Çarşamba
Sabah kahvaltı yapmaksızın saat 08.00'da Göcek'e gitmek üzere yola çıktık.

Sarıgerme - Fethiye anayolu arası    : 12 km.
Anayol - Göcek arası                         : 15 km.
Sarıgerme - Göcek arası toplam       : 27 km.

Sarıgerme'ye geldiğimiz yolu kullanmaksızın, 4 km. daha kısa olan ve Dalaman üzerinden geçen arayolu tercih ederek Sarıgerme çıkışından 12 km. sonra Fethiye anayoluna çıktık. Fethiye yönüne döndükten sonra "Göcek Geçidi" denilen virajlı tırmanış ve inişi takiben Göcek'e ulaştık. Göcek, çok fazla sayıda yatın demirlediği büyük marinası ile dikkatimizi çekti. Önce pastaneden aldığımız börek ve elmalı pasta ile çay eşliğinde daha sonra da gözleme ve ayranla karnımızı doyurup Fethiye'ye gitmek üzere yola çıktık. Göcek çıkışından 35 km. sonra Fethiye'ye ulaştık. Fethiye'nin içinde kalmaksızın Kayaköy'ü görmek üzere hareket ettik. Kayaköy'e gitmek için Ölüdeniz yolu takip ediliyor. Fethiye-Ölüdeniz arası 12 km. Ölüdeniz'e gelmeden, Fethiye çıkışından 8 km. sonra sağdan Hisaraönü Köyü yolu ayrılıyor. Bu ayrımdan girilip 5 km. daha devam edilirse eski bir Rum köyü olan ve bugün terkedilmiş durumda bulunan Kayaköy'e ulaşılıyor. Kayaköy'ü gezdikten sonra yüzmek için Ölüdeniz'e doğru devam ettik.

Göcek - Fethiye arası            : 35 km.
Fethiye - Hisarönü Köyü arası          : 8 km.
Hisarönü Köyü - Kayaköy arası        : 5 km.
Hisarönü Köyü - Ölüdeniz arası        : 4 km.
Fethiye - Ölüdeniz arası toplam        : 12 km.

Ölüdeniz'de uzun bir yüzme molası verdik. İki kişilik su bisikletlerinden kiralayarak tüm Ölüdeniz'i dolaştık. Akşamüzeri denizden çıkıp, Kelebekler Vadisi'ni görmek üzere hareket ettik. Kelebekler Vadisi'ne Ölüdeniz'den günübirlik tekne turları düzenleniyor. Ancak, bu tura ayırabilecek zamanımız olmadığından Kelebekler Vadisi'ne karayolu ile gitmeyi tercih ettik. Bunun için, Ölüdeniz'in hemen içinden Robinson Club'e giden yolu takiben ayrılmak gerekiyor. Bu yol takip edildiğinde Ölüdeniz çıkışından 10 km. sonra Faralya Köyü I. Mahallesi'ne ulaşılıyor. Bu mahallede, köy camisinin hemen yanından aşağı doğru inen patika takip edildiğinde Kelebekler Vadisi'ne doğru iniş başlıyor. I. Derece Doğal SİT Alanı olarak kabul edilen vadiye köyden iniş biraz zahmetli. Bizler, havanın kararmak üzere olması nedeniyle bu inişi yapmayıp vadiyi yukarıdan seyretmekle yetindik. Geldiğimiz yolu takiben Ölüdeniz'e dönüp, açık büfe usulü servis yapan bir lokantada balık ve rakı sofrası kurduk. Geceyi Ölüdeniz'de, bir pansiyonda geçirdik.

19 Eylül 1996 Perşembe
Tlos antik kentine gitmek üzere Ölüdeniz'den sabah saat 09.30'da hareket ettik. 12 km. yol aldıktan sonra Fethiye'ye geldik. Fethiye'den Korkuteli - Antalya hattını takip ettik. Kaş-Antalya ayrımına sapmaksızın,   Eşen Deresi üzerindeki köprüden geçtikten sonra sağdan Saklıkent yolu ayrılıyor. Fethiye çıkışından 23 km. sonra bu ayrımdan sağa döndük. Ayrımdan itibaren 8 km. gittikten sonra soldan Tlos antik kentine giden yol ayrılıyor. Ayrımdan 4 km. sonra sağda Tlos kalıntıları ile karşılaştık. Tlos antik kentini gezdikten sonra, aynı yolda sapmaksızın 2 km. daha devam edildiğinde "Yaka Park" denilen, çınarlar altında, kaynak sularının arasında kurulmuş alabalık üretme tesisinin de yer aldığı bir park bulunuyor. Parkın açık hava barı ve lokantası da var. Ancak biz, gözlemesini tatmasını öneririz. Yörede turist dolaştıran turlar Yaka Park'ta öğlen yemeği molası veriyorlar. Biz de Yaka Park'ta gözleme yiyip çay içtikten sonra geldiğimiz yoldan geri dönerek 6 km. daha devam edip Saklıkent yol ayrımına çıktık. Ayrımdan sola dönüp 13 km. daha devam ettiğimizde Saklıkent'e ulaştık. Saklıkent Kanyonu'nda yürüyüşümüz gidiş ve dönüş iki saat sürdü.
Kanyondan çıktıktan sonra Kınık Köyü'nde bulunan Xanthos kalıntılarını gezmek üzere hareket ettik. Xanthos'a gitmek için Saklıkent'e geldiğimiz yönde devam ederek yeni açılan 5 km.lik yolu geçip, 15 km. kadar asfaltta devam ettikten sonra direkt olarak Xanthos kalıntılarının içine ulaştık. Akşamüzeri Xanthos antik kentini gezip, geceyi geçirmek üzere Patara'ya hareket ettik. Patara'ya gitmek için önce Kınık Köyü'nden geçtik. 7 km. devam ettikten sonra sağdan Patara yolu ayrıldı. Ayrımdan 3 km. sonra Patara yerleşim yerine (Gelemiş Köyü), 4 km. sonra Patara antik kentine, 5 km. sonra da kumsala ulaşılıyor. Patara kumsalı, Caretta Caretta'ların üreme bölgesi olduğundan kamp yapmak yasak. Geceyi, Patara yerleşim yerindeki pansiyonlardan birinde geçirdik.

20 Eylül 1996 Cuma
Sabah bakkaldan ekmek alıp, kendi demlediğimiz çayla pansiyonun balkonunda güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Patara antik kentini gezmek üzere hareket ettik. Dağınık bir yerleşim şekli gösteren Patara antik kenti, kendisini örtmeye çalışan kumların istilasına uğramış durumda. Kenti gezdikten sonra, yüzmek için 1 km. ileride bulunan kumsala gittik. Patara kumsalı oldukça büyük, uzun ve güzel bir kumsal. Buradaki yüzme molamız sırasında rüzgarın kumları taşıdığına bizzat şahit olduk. Patara'dan öğlene doğru ayrılıp, Pınara ve Letoon antik kentlerini gezmek üzere yola koyulduk. Bir gün önce Xanthos'a ulaşmak için kestirme olan ara yolu kullanmamız nedeniyle bu iki antik kente uğrayamamıştık. Bugün, bu kentlere gidebilmek için kısa bir geri dönüş yaparak ana yoldan Fethiye yönüne döndük. Gidiş yönümüze göre Eşen'i 2 km. kadar geçince soldan ayrılan Minare Köyü yoluna saptık. Ayrımdan 4 km. sonra Minare Köyü'ne ulaştık. Köyün hemen girişinden soldan ayrılan toprak yola girip 2 km. daha gittikten sonra Pınara antik kentine ulaştık. Kenti gezip, 6 km. uzaklıkta bulunan Fethiye-Kaş anayoluna çıktık. Kaş yönüne döndükten 16 km. sonra sağdan Letoon yolu ayrılıyor. Ayrımdan girip 4 km. ilerledik ve Letoon antik kentine ulaştık. Letoon'u gezdikten sonra tekrar anayola çıktık ve Kaş yönüne devam ettik (Eğer Letoon'dan denize doğru inilirse, kumların seraları örtmesi tehditine karşı yapılmış olan ağaçlandırılmış bölüm içinden geçilerek büyük bir kumsala çıkılmaktadır. Burada herhangi bir tesis bulunmamaktadır.). Anayola çıktıktan 1 km. sonra Kınık Köyü'ne, köyden 1 km. ileride ise Xanthos yol ayrımına ulaştık (ayrımdan 1 km. sonra antik kente ulaşılıyor). Xanthos'u bir gün önce gezdiğimiz için ayrıma girmeksizin devam ettik. 7 km. sonra Patara antik kenti ayrımına ulaştık. Yine ayrıma girmeksizin Kalkan - Kaş yönüne doğru ilerledik. Patara yol ayrımından itibaren 12 km. gittikten sonra Kalkan'a ulaştık. Güneş batmadan Kaputaş Plajı'nda denize girmek istediğimizden Kalkan'da dolaşmaksızın yolumuza devam ettik.
Kalkan çıkışından 7 km. sonra Kaputaş Plajı'na geldik ve burada yüzme molası verdik. Bu mükemmel koyda yüzdükten sonra Kaş yönüne doğru devam ettik. Kaputaş Plajı çıkışından 20 km. sonra Kaş'a ulaştık. Karnımızı, lokantalar sokağındaki lokantalardan birinde açık büfe ev yemekleriyle ucuz sayılabilecek bir fiyat ödeyerek doyurduktan sonra geceyi Kaş'ta bir pansiyonda geçirdik.

21 Eylül 1996 Cumartesi
Bugünkü Kaş ilçesinin üzerinde kurulmuş olduğu Antiphellos antik kentinden geriye kalan görünür kalıntıları gezmek üzere sabah dolaşmaya başladık. Tiyatroyu ve kaya mezarlarını gezip lahti gördükten sonra Üçağız'a gitmek üzere hareket ettik. Kaş çıkışından itibaren Finike yolunu takip ettik ve 13 km. sonra sağdan ayrılan Üçağız yoluna geldik. Ayrıma girdikten 19 km. sonra Üçağız'a ulaştık. Küçük bir balıkçı köyü olan Üçağız'ın hemen bitişiğinde Theimiussa antik kentinin kalıntıları yer alıyor. Nekropol'e ait lahitler ve çeşitli duvar kalıntılarını dolaştıktan sonra Simena antik kentinin üzerin kurulu olduğu Kaleköy'ü ve Kekova Adası'ndaki batık antik şehri görmek üzere bir tekne kiraladık. Kaleköy (Simena) sadece denizden ulaşımı olan küçük bir balıkçı köyü. Üçağız'dan  Kaleköy'e giden araba yolu yok. Yürümek isteyenler için 5 km.lik bir patika bulunuyor. 2 saat kadar süren tekne turumuzda teknemiz önce Kaleköy'e uğradı; ancak nedense burada gezme molası verilmedi. Kaleköy'de dikkati çeken ilk yapı köyün üzerindeki Ortaçağ kalesi oluyor. Daha sonra, ancak dikkatli bakıldığında seçilebilen ve denizin içinde bulunan kaya mezarları ile lahitler görülebiliyor. Bir de kalenin içinde ufak bir antik tiyatronun olduğu biliniyor. Kaleköy'den sonra karışda görünen Kekova adasına doğru ilerleniyor. Adanın Kaleköy'e bakan yüzünde deprem nedeniyle sulara gömülmüş olan batık şehir yer alıyor. Batık şehrin denizin içinde de izlenebilen görüntüleri oldukça etkileyici. Bu bölümde denize girmek yasak. Denizin dibi çeşitli tarihi kalıntılarla ve özellikle de amphoralarla dolu. Batık şehre ait bir bazilikanın kalıntılarının yer aldığı Tersane Koyu'nda tekneler yüzme molası veriyor. Moladan sonra tekrar Üçağız'a geri dönülüyor. Tersane Koyu'nda yer alan bazilikanın büyük bir bölümünün yıkılmış olduğunu gözledik. Daha önceki halini fotoğraflarından bildiğimiz bazilikanın, tahminen bir deprem sonucunda bu sene yıkıldığını öğrendik. Üçağız'a döndükten sonra kısa bir yemek molası verip (gözleme, ayran) Demre'ye gitmek üzere hareket ettik.
Üçağız'dan 19 km. devam ettikten sonra anayola çıktık. Demre (Kale)-Finike yönüne döndükten 8 km. sonra Kyenai antik kenti yol ayrımına geldik. Antik kent, ayrımdan 2 km. ileride yeralıyor. Zamanımız olmadığı için bu kenti gezmeksizin yolumuza devam ettik. Bu ayrımdan 23 km. sonra Demre'ye (Kale) ulaştık. Demre girişinde Çayağzı denilen (Adriake) ve Myra'nın limanı olan eski bir yerleşim kalıntısı ve buranın hemen yanında güzel kumsalı ile bir plaj yeralıyor. Andreake'yi gezmeksizin Demre'nin içine girdik. Demre içinde ilk önce Noel Baba Kilisesi'ni, daha sonra ise 2 km. ileride yer alan Myra antik kentini gezdik. Myra'yı gezdikten sonra Finike'ye gitmek üzere Demre'den ayrıldık. Demre - Finike arası 41 km. Yol boyunca güzel koylar var. Bunların bazılarına yüzme molası vermek için inebilmek mümkün. Uygun bir koyda yüzdükten sonra akşam Finike'ye ulaştık. Geceyi Finike'de bir pansiyonda geçirdik.

Kaş - Üçağız yol ayrımı arası                                               : 13 km.
Üçağız yol ayrımı - Üçağız arası                                          : 19 km.
Üçağız yol ayrımı - Kyenai yol ayrımı arası                         : 8 km.
Kyenai yol ayrımı - Kyenai arası                                          : 2 km.
Kyenai yol ayrımı - Çayağzı (Andriake) yol ayrımı arası     : 22 km.
Andriake yol ayrımı - Andriake arası                                   : 2 km.
Andriake yol ayrımı - Demre arası                                       : 1 km.
Demre - Myra arası                                                               : 2 km.
Demre - Finike arası                                                             : 41 km.

22 Eylül 1996 Pazar 
Bir gece önce Finike'de pansiyonun önünde arabayı park etmeye çalışırken arka tekerin logar çukuruna düşmesi sonucu arabada ufak bir sorun meydana geldi. Hayli canımızı sıkan bu durumu halledebilmek için pazar sabahı ilk işimiz sanayinin yolunu tutmak oldu. Günlerden pazar olduğu için kapalı olana sanayide ustayı evinden getirmek suretiyle sorunu hallettik. Sorunun halledilmesi üzerine Ankara'ya dönmek üzere saat 10:30'da Finike'den ayrıldık. Dönüş yolu olarak Finike-Elmalı-Korkuteli-Bozova-Kızılkaya hattını takiben Burdur'a ulaşmayı planladık. Yolumuz üzerinde bulunan Limyra ve Arykanda antik kentlerini de gezimiz kapsamına aldık.
Finike çıkışından Elmalı yönüne devam edildiğinde 6 km. sonra sağdan Limyra yol ayrımı var. Ayrımdan 4 km. sonra Limyra'ya ulaşılıyor. Limyra'yı gezdikten sonra tekrar anayola çıktık ve Elmalı yönüne devam ettik. 25 km. sonra (Finike çıkışından 31 km. sonra) sağdan Arykanda yol ayrımına geldik. Ayrımdan 1 km. içeride bulunan Arykanda antik kentine toprak bir yolla ulaşılıyor. Arykanda'yı gezip tekrar anayola çıktık. Buradan sonra 37 km. devam edip saat 14:00'da Elmalı'ya ulaştık. Elmalı'da hem sabah kahvaltısı, hem de öğlen yemeği yerine geçen güzel bir yemek yedik. Elmalı çıkışından 49 km. sonra Korkuteli'ye, Korkuteli'nden de 46 km. sonra Burdur anayoluna ulaştık. Bu noktadan Afyon 226 km. Afyon girişinde Özdilek Tesisleri'nde akşam yemeği yedikten sonra saat 18:30'da Ankara yönüne hareket ettik. Saat 22:00'da Ankara'ya ulaştık.

Finike - Elmalı arası                          : 68 km.
Elmalı - Korkuteli arası                     : 49 km.
Korkuteli - Burdur anayolu arası      : 46 km.
Burdur anayolu - Burdur arası          : 61 km.
Burdur - Afyon arası                          : 165 km.
Afyon - Ankara arası                         : 255 km.
Finike - Ankara arası                        : 644 km.

GİDİLEN YERLERLE İLGİLİ KISA BİLGİLER

APHRODISIAS - GEYRE KÖYÜ
Aphrodisias, Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre köyü yakınındadır. Denizli-Muğla karayolu kullanılarak gidildiğinde Denizli çıkışından 47 km. sonra Tavas'a gelinmektedir. Tavas'dan Karacasu yönüne dönüldükten 38 km. sonra Aphrodisias'a ulaşılmaktadır. Denizli il merkezine uzaklığı 85 km., Muğla il merkezine uzaklığı ise 146 km.dir. Aphrodisias, ülkemizin en etkileyici ve düzenli ören yerlerinden biridir. Gezmek için en az üç saat ayrılmasında yarar vardır. Ören yerinin yanı sıra müzesinde de çok güzel eserler bulunmaktadır.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 89
Karia - George E. BEAN S. 262
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 467
Aphrodisias - Prof. Dr. Kenan Tevfik ERİM - Net Yayınları
Atlas Dergisi - Ağustos 1993 sayısı
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 190

KAUNOS - DALYANKÖY
Kaunos antik kenti, Muğla ili, Köyceğiz ilçesi, Dalyan beldesin bağlı Çandır Köyü sınırları içerisinde kalmaktadır. Muğla-Antalya yolu takip edildiğinde, Muğla çıkışından 59 km. sonra Köyceğiz'e gelinmektedir. Köyceğiz'den Kaunos antik kentine karayolu ile ulaşabilmek için Ekincik Koyu'na giden orman yolunu takip etmek gerekmektedir. Köyceğiz'den çıkıp Hamitköy'ü ve köy çıkışındaki köprüyü geçtikten sonra göl kenarından devam eden yol, göl bitiminde (Köyceğiz çıkışından yaklaşık 20 km. sonra) sola, Sultaniye Kaplıcaları yönüne ayrılır. Bu ayrımdan sola dönüp 5 km. kadar devam edilirse, Dalyan beldesinin karşı kıyısında yer alan Kaunos antik kentine ulaşılmaktadır.
Kaunos'a Dalyan üzerinden karayolu ile ulaşmak da mümkündür. Köyceğiz'den Ortaca yönüne doğru devam edilirken, Köyceğiz çıkışından 10 km. sonra sağdan ayrılan Dalyan yoluna dönüldüğünde 14 km. sonra Dalyan'a gelinmektedir. Kaunos, Dalyan'ın hemen yakınında, ancak kanalın karşı kıyısında yer almaktadır. Kanalı geçmek için motor kiralamak gerekmektedir. Kaunos antik kentini gezmek için daha yaygın olarak kullanılan yol, günübirlik tekne turları ile gitmektir. Bu turlar Kaunos'ta gezi molası vermektedirler. Ancak verilen mola, kenti hakkınca gezmek için yeterli olmamaktadır. Kenti, görünür kalıntıları, akrapolü, sur duvarları ve kaya mezarları da dahil olarak gezebilmek için en az iki saat ayırmak gerekmektedir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 82
Karia - George E. BEAN S. 199
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 484
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 105
Kaunos - Cengiz IŞIK
Atlas Dergisi - Ekim 1994 sayısı
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 258

KAYAKÖY
Muğla ili, Fethiye ilçesi, Hisarönü Köyü sınırları içinde yer alan Kayaköy, Eski bir Rum köyüdür. Kayaköy'e ulaşmak için Fethiye'den Ölüdeniz yolunu takip etmek gerekmektedir. Fethiye çıkışından 8 km. sonra sağdan Hisarönü Köyü yolu ayrılmaktadır. Ayrımdan girilip 5 km. daha devam edildiğinde Kayaköy'e ulaşılmaktadır. Kayaköy'ün Fethiye'ye olan uzaklığı 13 km.dir. Kayaköy'de, biri diğerinin önünü kapatmayacak şekilde yan yana dizilmiş 4000 kadar ev bulunmaktadır. Eski bir Rum yerleşimi olan köyde 1922 yılında 25.000 kişi yaşamaktaydı. İstiklal Savaşı sonrasında bu Rumlar "mübadele" sonucu Yunanistan'a göçtüler. Bu bölgeye de Batı Trakya'dan getirilen Türkler yerleştirildi. Kayaköy'ün önündeki düzlüğe yerleşen Türkler, Rum Köyü'nde bulunan taş evlerin kapı, pencere, kiremit vb. işe yarar unsurlarını söküp kendi evlerinde kullandılar. Bugün eski evler koruma altına almış durumdadır. Kayaköy'ün harap durumda iki tane de kilisesi bulunmaktadır.

Kaynak
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 269

KELEBEKLER VADİSİ
Fethiye'ye bağlı Faralya Köyü'nde bulunan Kelebekler Vadisi'ne gidebilmek için öncelikle Ölüdeniz'e gitmek gerekmektedir. Fethiye-Ölüdeniz arası 12 km.dir. Ölüdeniz'den Kelebekler Vadisi'ne karayolu ile ulaşım 10 km. sürmektedir. Bunun için, Ölüdeniz'in hemen içinden ayrılan Robinson Club'e giden yolu takiben devam etmek ve Ölüdeniz çıkışından 10 km. mesafede bulunan Faralya Köyü I. Mahallesi'ne ulaşmak gerekmektedir. Kelebekler Vadisi'nin Fethiye'ye olan uzaklığı 22 km.dir. Kelebekler Vadisi'ne karayolu ile gidildiğinde köyün camisinin hemen yanından aşağıya doğru inen patikayı takip ederek vadiye doğru inilmektedir. Biraz zor ve zahmetli olan bu iniş sırasında dikkatli olmak gerekmektedir.
Kelebekler Vadisi'ne yapılan en yaygın ulaşım deniz yolu ulaşımıdır.  Buraya yapılan tekne turları ile yolcular, vadinin kumsalına bırakılmaktadır. Kumsaldan vadinin içine girebilmek için 1 km. kadar yürümek gerekmektedir.
Vadi içerisinde herhangi bir konaklama tesisi bulunmuyor. Yazın vadide hizmet veren bir kır lokantası var. Kumsalın bir bölümü çıplaklar kampı olarak kullanılıyor. Kumsalda gece uyku tulumu ile ya da çadır kurarak kalınabiliyor. Vadinin yukarı bölümlerinde birçok kelebek barınıyor. Bunları görebilmek için vadinin yukarı bölümlerine doğru zahmetli ve riskli bir tırmanış yapmak gerekiyor. Vadi, 'I. Derece SİT Alanı' olarak belirlenmiş bulunuyor. Kelebeklerin yoğun olarak bulunduğu aylar haziran ve temmuz. Eylül ayından sonra kelebekler yok oluyor.

Kaynaklar
Atlas Dergisi - Haziran 1993 sayısı
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 271

TLOS -YAKAKÖY
Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kemer bucağına bağlı Yakaköy'ün yakınındadır. Fethiye'den Korkuteli-Antalya yolu izlenirken Fethiye çıkışından 22 km. sonra sağdan Kaş - Antalya hattı ayrılmaktadır. Bu ayrımdan dönmeksizin Korkuteli hattında biraz devam edildiğinde Eşen Çayı üzerindeki köprüden geçilmekte ve az ilerideki kavşağa gelinmektedir. Kavşaktan sağa ayrılan yol, Tlos ve Saklıkent Kanyonu yönüne gitmektedir (ayrımda tabela bulunuyor). Bu ayrımın Fethiye'ye olan uzaklığı 23 km.dir. Ayrımdan Saklıkent yönüne dönüldükten 8 km. sonra soldan Tlos antik kentine giden yol ayrılmaktadır. Bu ayrımdan girilip 4 km. daha gidilirse Tlos'a ulaşılmaktadır. Tlos'un Fethiye'ye olan toplam uzaklığı 35 km.dir.

Kaynaklar
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay Akşit S. 102 ve bkz. index
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 328
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 190

SAKLIKENT KANYONU - FETHİYE
Fethiye'den Korkuteli - Antalya yolu izlenirken Fethiye çıkışından 22 km. sonra sağdan Kaş - Antalya hattı ayrılmaktadır. Bu ayrımdan dönmeksizin Korkuteli hattında biraz devam edildiğinde Eşen Çayı üzerindeki köprüden geçilmekte ve az ilerideki kavşağa gelinmektedir. Kavşaktan sağa ayrılan yol Saklıkent Kanyonu'na gitmektedir (ayrımda tabela bulunuyor). Bu ayrımın Fethiye'ye olan uzaklığı 23 km.dir. Ayrımdan düz olarak 21 km. kadar devam edilirse Saklıkent Kanyonu'na ulaşılmaktadır. Kanyonun Fethiye'ye olan toplam uzaklığı 44 km.dir.
Batı Toros grubunda yer alan Beydağları'ndan Eşen Çayı'na akan çeşitli dereler ve çaylar, Beydağları üzerinde çeşitli vadiler ve kanyonlar oluşturmuştur. Bugün daha çok Saklıkent adıyla anılan Karaçay Kanyonu da bunlardan biridir. Yaklaşık 13 km.yi bulan uzunluğu, etkileyici görüntüleri ve soğuk suyu ile oldukça ilginçtir.
Kanyon girişinde tahta iskeleler kurularak oluşturulan geçit 100 m. kadar ileride sona ermektedir. Burada, soldan gelerek kanyona giriş yapan Eşen Çayı'nın diz hizasına gelen suyunu geçtikten sonra Karaçay Deresi ile başbaşa kalınmakta ve kanyon devam etmektedir. Dere içinden devam eden yürüyüş sırasında yer yer küçük şelaleler geçilmektedir. Bizler bu gezimizde kanyon içinde bir saat kadar ilerledikten sonra 4 m. yükseklikten dökülen ufak bir şelale ile karşılaştık. Bu noktayı tırmanmak, yukarıdan sabit olarak sarkıtılmış ipe karşın çok kolay gözükmedi. Daha fazla devam etmeyi anlamlı bulmayarak geri döndük. Geri dönüşümüz de yine bir saat kadar sürdü. Kanyonun bu yürüdüğümüz bölümü, biraz inatçı turistler tarafından da gelinebilen bir kısmı oluşturuyor. Kanyona gezmeye gelen turist sayısı hayli fazla. Kanyonun içi çok pis durumda. Her yerde pet şişeler, özellikle de lastik ayakkabı, terlik vb. şeylere ait artıklar görülüyor. Kanyon duvarları ise çamurla yazılmış pek çok yazı ile dolu.  Kanyonun girişinde araba park yeri, tuvaletler, alabalık pişiren ve gözleme yapan çeşitli tesisler mevcut.

Kaynaklar
Atlas Dergisi-Kasım 1995 sayısı
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 271

PINAR -MİNARE KÖYÜ
Muğla ili, Fethiye ilçesi, Eşen Bucağı, Minare Köyü yakınlarında bulunan antik kente ulaşabilmek için Fethiye'den Korkuteli - Antalya hattı takip edildiğinde 22 km. sonra Kaş - Antalya sapağına gelinmektedir. Bu ayrımdan sağa, Kaş yönüne dönüldüğünde 23 km. sonra Eşen ilçesine gelinmektedir. Eşen'e gelinmeden 2 km. önce sağdan Minare Köyü yolu ayrılmaktadır (ayrımda Pınara tabelası var). Ayrımdan sağa girilip 4 km. devam edildiğinde Minare Köyü'ne gelinmektedir. Köyün hemen girişinden sola ayrılan toprak yol 2 km. daha devam ettikten sonra Pınara antik kentine ulaşmaktadır. Toprak kısımda yol biraz bozuktur; ancak binek arabalarla da gelinebilmektedir. Pınara'nın Fethiye'ye olan uzaklığı 45 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 312
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 486
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay AKŞİT (bkz. index)
Pınara - Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 23, S. 36
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 92
Pınara Antik Kenti - Melih ARSLAN Arkeoloji ve Sanat Dergisi Sayı 22-23 S.21

LETOON - BOZOLUK
Muğla ili, Fethiye ilçesi, Eşen Bucağı, Karadere Köyü, Bozoluk Mevkii'nde bulunan Letoon'a ulaşabilmek için Fethiye - Eşen - Kaş - Antalya yolu takip edildiğinde Eşen çıkışından 14 km. sonra sağdan sarı tabela ile Letoon yolu ayrımına gelinmektedir. Ayrımdan girip 4 km. daha gidildiğinde Letoon'a gelinmektedir. Letoon, Xanthos antik kentinin bir kutsal alan yeri olarak kullanılmıştır. Fethiye'ye uzaklığı 63 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 291
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 489
Letoon - Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 29, S. 28-31
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay AKŞİT S. 44 -90
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 91
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 334

XANTHOS - KINIK KÖYÜ
Antalya ili Kaş ilçesi, Kınık Köyü yakınında bulunan Xanthos antik kentine ulaşabilmek için Fethiye - Kaş yolu takip edildiğinde, Fethiye çıkışından 61 km. sonra Kınık Köyü merkezine ulaşılmaktadır. Xanthos kalıntılarına köy merkezinden sağa ayrılan 1 km.lik yol ile gidilmektedir. Xanthos'un Fethiye'ye olan uzaklığı 62 km. Kaş ilçe merkezine olan uzaklığı ise 45 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 285
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 487
Xanthos Rehberi - Prof. Dr. Pierre DEMARGNE, Prof. Dr. Henri METZGER 
Xanthos - Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 29, S. 28
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 93
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 232

PATARA - GELEMİŞ KÖYÜ
Antalya ili Kaş ilçesi, Kalkan bucağı Gelemiş Köyü yakınında bulunan Patara antik kentine ulaşabilmek için Fethiye - Kaş yolu takip edildiğinde, Kınık Köyü merkezinden 7 km. sonra (Fethiye çıkışından 68 km. sonra) sağdan Patara yolu ayrılmaktadır. Ayrımdan girildiğinde 3 km. sonra Gelemiş Köyü'ne, köyden 1 km. sonra da Patara antik kentine ulaşılmaktadır. Patara'nın Fethiye'ye olan uzaklığı 72 km. Kaş'a olan uzaklığı ise 38 km.dir. Patara antik kentinden aynı yolda 1 km. daha devam edildiğinde Patara kumsalına gelinmektedir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 308
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 490
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay AKŞİT S. 104
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 24, S. 27
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 89 -90
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 332
Atlas Dergisi - Aralık 1995

ANTIPHELLOS - KAŞ
Antalya ili Kaş ilçesinde bulunan Antiphellos antik şehrine ait kalıntılar, Kaş ilçesinin antik kent üzerine kurulmuş olması nedeniyle tahribata uğramış durumdadır. Fethiye yönünden gelindiğinde, Fethiye çıkışından 80 km. sonra Kalkan'a, Kalkan'dan 26 km. sonra da Kaş'a ulaşılmaktadır. Kaş'ın Fethiye'ye olan toplam uzaklığı 106 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 316
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 491
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 85
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 25, S. 29
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 336
Atlas Dergisi - Mayıs 1994
Atlas Dergisi - Ağustos 1993

TEIMIUSSA - ÜÇAĞIZ KÖYÜ
Antalya ili Kaş ilçesi, Üçağız Köyü bitişiğindedir. Kaş - Finike yolu izlendiğinde Kaş çıkışından 13 km. sonra sağdan Üçağız Köyü yolu ayrılmaktadır. Ayrımdan 19 km. sonra Üçağız'a gelinmektedir. Teimiussa'nın Kaş'a olan uzaklığı 32 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 324
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 80
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 28, S. 27
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay AKŞİT S. 39, 107, 120
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 340
Atlas Dergisi - Mayıs 1994
Atlas Dergisi - Ağustos 1993

SİMENA - KALEKÖY
Antalya ili Kaş ilçesi, Üçağız Köyü, Kaleköy mahallesinde bulunan Simena antik kenti, Kaleköy'ün hemen bitişiğinde yer alır. Kaş-Finike yolu takip edildiğinde Kaş çıkışından 13 km. sonra sağdan ayrılan Üçağız köyü yoluna girilip 19 km. devam edildikten sonra Üçağız'a ulaşılmaktadır. Üçağız'dan Kaleköy'e karayolu ile ulaşım yoktur. 5 km. uzunluğundaki bir patikadan istenildiğinde yürüyerek ulaşılabilir. Kaleköy'e en yaygın ulaşım deniz motorları ile Üçağız üzerinden sağlanmaktadır.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 325
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 80
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 28, S. 27
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 341
Atlas Dergisi - Mayıs 1994
Atlas Dergisi - Ağustos 1993

KEKOVA ADASI - BATIK ŞEHİR
Kekova Adası, Üçağız ve Kaleköy'ün tam karşısında denizde görülen adadır. Kıyılarının uzunluğu 19 km. olan adanın yüzölçümü 6 km. kadardır. Adanın kuzey kıyısında (Üçağız ve Kaleköy yönüne bakan yüzünde) batık bir şehre ait kalıntılar, kısmen kara üzerinde kısmen de denizin içerisinde izlenebilmektedir. Kekova Adası'na bölgedeki çeşitli merkezlerden, özellikle de Kaş'tan günübirlik tekne turları ile ulaşılmaktadır. Zaman problemi olanlar Üçağız'a kadar karayolu ile gidip (Kaş-Üçağız arası 32 km.dir) buradan kiralanacak bir tekne ile adaya ulaşabilirler.

Kaynaklar
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 28, S. 27
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 342
Atlas Dergisi - Ağustos 1996
Atlas Dergisi - Mayıs 1994
Atlas Dergisi - Ağustos 1993
MYRA - Serhat KUNAR Net Yayınları

NOEL BABA KİLİSESİ (ST. NICOLAUS) - DEMRE / KALE
Kaş-Finike yolu izlendiğinde, Kaş çıkışından 44 km. sonra Demre'ye (Kale) gelinmektedir. Noel Baba Kilisesi Demre'nin içindedir. Demre'nin Finike'ye olan uzaklığı ise 41 km.dir.

Kaynaklar
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 344
Atlas Dergisi - Haziran 1994
MYRA - Serhat KUNAR Net Yayınları

MYRA - DEMRE / KALE
Antalya ili, Finike ilçesi, Demre / Kale bucağı sınırları içindedir. Kaş-Finike yolu izlendiğinde Kaş çıkışından 44 km. sonra Demre'ye (Kale) gelinmektedir. Myra kalıntılarına Demre'nin içinden sola ayrılan 2 km.lik yolla ulaşılmaktadır. Myra'nın Kaş'a olan uzaklığı ise 43 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 271
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 492
Nevzat ZAFER Tarih ve Toplum Dergisi Sayı 26, S. 36
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 345
Atlas Dergisi - Haziran 1994
MYRA - Serhat KUNAR Net Yayınları

LIMYRA - TURUNÇOVA
Limyra, Antalya ili, Finike ilçesi, Turunçova bucağı yakınındadır. Kaş-Antalya hattı takip edildiğinde Kaş çıkışından 85 km. sonra Finike'ye gelinmektedir. Finike'nin içinden sağa Elmalı-Korkuteli yolu ayrılmaktadır. Elmalı yoluna girildikten 6 km. sonra Turunçova'ya ulaşılmaktadır. Limyra'nın Finike'ye olan uzaklığı 10 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 279
Anadolu Uygarlıkları - Prof. Dr. Ekrem AKURGAL S. 492
Likya Tarihi - Prof. Dr. Oktay AKŞİT S. 107
Atlas Dergisi - Haziran 1994

ARYKANDA - ARİF KÖYÜ
Arykanda, Antalya ili, Elmalı ilçesi, Arif Köyü yakınındadır. Finike'den, Elmalı-Korkuteli yoluna girildikten 29 km. sonra Arif köyü'nün içinden geçilmektedir. Köyün içinden sağa ayrılan 1 km.lik toprak ve kısmen bozuk olan yol Arykanda antik şehrine ulaşmaktadır. Arykanda'nın Finike'ye olan uzaklığı 30 km., Elmalı'ya olan uzaklığı ise 38 km.dir.

Kaynaklar
Arkeoloji - Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 266
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 347
Atlas Dergisi - Haziran 1994

NOT
Bu gezi sırasında uğranılan, ancak gezilen yerler bölümünde haklarında ana başlık halinde bilgi verilmeyen aşağıdaki yerler için gezi güncesi kısmına bakılabilir.
İztuzu Kumsalı - Dalyan
Sarıgerme
Göcek
Ölüdeniz-Fethiye
Yakapark-Fethiye
Kalkan
Kaputaş Plajı-Kalkan

Bölge ile ilgili ek kaynak olarak aşağıdakileri verebiliriz.
Türk Rivierası (Fethiye - Alanya arası)-Anita GILLETT
Likya Efsaneleri-Hasan BARIŞCAN
Kekova-Mehmet HENGİRMEN
Demre-Kalkan arası Antik Kentler, Görülecek Yerler-Hüseyin ÇİMRİN
Antalya-Net Yayınları
Likya Lahitleri-Vedat İDİL
Kaunos-Cengiz IŞIK
Göcek-Atlas Dergisi, Temmuz 1994
Fethiye, Ölüdeniz'in Dibindeki Hayat-Atlas Dergisi, Aralık 1995
Fethiye-Atlas Dergisi, Kasım 1995
Fethiye-Atlas Dergisi, Temmuz 1993
Ölüdeniz'den Özlen Çayı'na-Atlas Dergisi, Mayıs 1996
Göcek Koyları-Atlas Dergisi, Eylül 1996
Likya Gezisi I ve II-Globe Dergisi, Sayı 6 ve 7
Eskiçağda Likya Bölgesi-George E. BEAN

Yazan: Yavuz İşçen / Ankara
Eylül 1996
www.cappadociaexplorer.com

AKDENİZ BÖLGESİ ARKEOLOJİK GEZİSİ
(ALANYA-TARSUS ARASI)

Katılan Kişiler
Yavuz İşçen, Ayça İşçen
                                        
Gidilen Yerler
Leartes antik kenti
Syedra antik kenti
Iatope antik kenti
Selinus antik kenti
Antiochia – ad – cragum antik kenti
Anemurium antik kenti
Mamure kalesi (Anamur Kalesi)
Softa kalesi
Liman kalesi
Aya Tekla kilisesi
Seleucia antik kenti
Göksu deltası ve delta gölleri
Gazi Magosa (Kıbrıs) kent içi ve kalesi
Girne (Kıbrıs) kent içi ve kalesi
Imbriogon antik kenti
Diocaesarea antik kenti ve kutsal alanı
Olba antik kenti
Cennet mağarası, Zeus tapınağı ve Meryem Ana kilisesi
Cehennem mağarası
Narlıkuyu (Dilek) mağarası
Kızkalesi
Korykos antik kenti ve kalesi
Adam kayalar vadisi
Elaeusa Sebaste (Neopolis) antik kenti
Pompeipolis antik kenti
Emli vadisi (Aladağlar)

Gidilen Araç: Lada Niva Jeep

Gidiş Tarihi: 6 Eylül 1997 saat 7.00 Ankara çıkış

Dönüş Tarihi: 14 Eylül 1997 saat 17.00 Ankara varış

Toplam Süre: 8 Gün 11 saat

Toplam Yapılan Km: 1661 km

GEZİ GÜNCESİ

6 Eylül 1997 Cumartesi
Sabah 7.00 de Ankara’dan yola çıktık. Ankara–Konya–Seydişehir–Akseki–Alanya hattını izledik.

Ankara .......................................... Konya ...........................................245 km
Konya ............................................Seydişehir .................................... 102 km (*)
Seydişehir ......................................Akseki ...........................................66 km
Akseki ............................................Kızılot (Deniz kenarı) ................. 60 km
Kızılot ............................................Alanya (Giriş) .............................. 43 km
TOPLAM ..............................................................................................516 km

(*) Konya girişinden sola girilip Karaman–Mersin hattı izlenecek az sonra Seydişehir–Antalya hattına dönülecek

Gidiş yolumuz üzerinde Ankara çıkışından 374 km sonra Tınaztepe Mağarası’nın önünden geçtik. 450. km de Gündoğmuş ayrımına ulaştık. 473. km de deniz kenarına ulaştık. 513. km de Ulaş plajına geldik ve yüzme molası verdik. Ulaş plajından 3 km sonra Alanya’ya girdik. (km 516) Alanya’dan çıktığımızda km 521 di. Alanya çıkışından 13 km sonra Mahmutlar beldesi içinde deniz kenarına kumsala çadır kurduk. Geceyi burada, çadırımızın 30 m kadar ilersindeki biracıda, patates tava tüketip bira içerek geçirdik.

7 Eylül 1997 Pazar
Mahmutlar kasabası içinden sola ayrılan 1 km.lik yolla Leatres antik kentine ulaşılıyor. Yol ayrımında herhangi bir tabela yok. Antik kent, binalar, yazlıklar ve muz bahçeleri içinde sıkışıp kalmış durumda. Sabah ilk işimiz bu kenti gezmek oldu. (Ancak kente ait asıl kalıntıların 10 km ilerde Cebireis dağı üzerinde bir yerde olduğunu öğrendik) Leatres antik kentini gezdikten sonra, ana yola çıkıp Mersin yönüne devam ettik.  2.5 km sonra Kargıcak köyü sapağından geçtik. Sapaktan 3 km sonra da soldan Syedra antik kentine giden yol ayrımına ulaştık. (Ayrımda tabela var) Ayrımdan içeri girip 3 km sonra Syedra’ya vardık. (Syedra, Alanya çıkışından 21.5 km uzaklıkta yer alıyor) Antik kenti gezdikten sonra, tekrar ana yola çıkıp Mersin yönüne devam ettik. 17.5 km sonra yol, Iotape antik kentinin içinden geçiyor. Burada durup kenti gezdik. (Alanya çıkışından 36 km uzaklıkta bulunuyor)
Iotape’den 8 km sonra Gazipaşa ilçesinden geçtik. (Alanya–Gazipaşa arası 44 km) Gazipaşa çıkışından 2 km sonra sağa deniz yönüne doğru ayrılan 3 km.lik yol, Selinus kalesinin de üzerinde yer aldığı yüksekçe bir tepenin eteğine kadar ulaşıyor. (Ayrımda tabela va) Öğlen sıcağında bu tepeye tırmanmak hayli zor göründüğü için, çıkmaktan vazgeçip kalenin aşağıdan fotoğrafını çekmekle yetindik. Fikret Otyam’ın evini herkes biliyordu ancak Selinus kenti kalıntılarının yerini kime sorduysak bilen çıkmadı. Selinus kalıntılarının bu kalenin içinde olduğunu Antalya il yıllığından öğrendik.
Gazipaşa–Mersin ana yoluna çıktıktan sonra, Mersin yönüne devam ettik. 16 km sonra (Gazipaşa çıkışından 21 km sonra) sağdan güney köyü yolu ayrılıyor. (ayrımda tabela var) Ayrımdan 4 km sonra köye ulaşılıyor. Antiochia-ad cragum antik kentine ait kalıntılar, Güney köyü ile iç içe durumda bulunuyor. Köyün 2 km kadar ilersinde deniz kenarında bu kente ait bir kale kalıntısı yer alıyor. Kalenin ve çevresinin manzarasını görmek için buraya gitmeye değer. Güney köyünden, Mersin ana yoluna çıkıp, Mersin yönüne 59 km devam edildiğinde, Anemurium antik kentine sağdan yol ayrılıyor. (ayrımda tabela var) Ayrımdan girdikten 2 km sonra kente ulaşılıyor. Kenti gezdikten ve önündeki güzel plajdan denize girdikten sonra geceyi geçirmek üzere Anamur’a hareket ettik. 2 km.lik bölümü geçip ana yola çıktıktan 4 km sonra, Anamur’a ulaştık. Geceyi Anamur merkezde bulunan Meltem otelde geçirdik. (Gazipaşa–Anamur arası 84 km ve yol oldukça virajlı)

8 Eylül 1997 Pazartesi    
Sabah otelde kahvaltı yaptıktan sonra Mersin yönüne yolumuza devam ettik. Anamur çıkışından 5 km sonra sağda deniz kenarında Mamure kalesine geldik. (yol, hemen kalenin yanından geçiyor) Kaleyi gezdikten sonra, tekrar yola koyulduk. Mamure kalesinden 12 km sonra yolun solunda Softa kalesi yer alıyor. Buraya çıkmaksızın aşağıdan fotoğraflarını çektik. Softa kalesinden 85 km sonra, sağdan Aphrodisias antik kentine giden yol ayrımı var. (Ayrımdan 14 km sonra kette ulaşılıyor, ayrımda sarı tabela var.) Burada fazla görünür bir şey olmadığından ayrımdan girmeksizin yolumuza devam ettik. Aprodisias ayrımından 16 km sonra Boğsak’ta yolun sağında Liman Kalesi var. Kaleye, ana yoldan 1 km sağa içeri girilerek ulaşılıyor. Kalenin yanına gittik ancak restorasyon çalışmaları olduğu için içini gezemedik. Ana yola geri dönüp Mersin yönüne devam ettik. 6 km sonra Taşucu'na ulaştık. (Anamur–Taşucu arası 124 km ve yol oldukça virajlı. Anamur–Silifke arası ise 134 km.)
Taşucu’nda arabamızı bırakıp, Denizcilik işletmelerine ait Bozcaada vapurundan, Kıbrıs’a gitmek üzere bilet aldık. Vapur, saat 24.00 da kalkıp, diğer gün sabah 8.00 de Girne’ye ulaşıyor. Hareket saatine kadar olan vaktimizi değerlendirmek amacı ile çevre gezileri yapmaya karar verdik. Bunun için ilk önce; Taşucu’ndan Silifke yönüne hareket ettik. Taşucu çıkışından 8 km sonra soldan ayrılan ve 1 km sonra Aya Tekla Kilisesi’ne ulaşan yola saptık. (Ayrımda tabela var) Kilise çevresindeki kalıntıları gezdik. Daha sonra geri dönüp ana yola çıktık ve 2 km sonra Silifke’ye ulaştık. Silifke içinde otogara yakın bir alanda İnönü Caddesi üzerinde bulunan Roma tapınağını gezdik. Buradan Göksu Deltasını görmek üzere Silifke içinden ayrılan 10 km.lik yolu takip ettik. Göksu deltasında umduğumuzdan daha fazla kuş gözlemledik. Kurtuluş köyü, Paradeniz gölü ve Akgöl’ün yanından geçip, uçak pisti yapılmak istenen ve kısmen de çalışmasına başlanmış olan alandan geçip kumsalın kenarına ulaştık. Kumsalda bir süre denize girmeksizin güneşlenme molası verdik. Daha sonra SEKA kağıt fabrikasının yanından Taşucu’na yöneldik. (Silifke’den başlayıp Taşucu’nda biten Göksu deltası turumuz 60 km sürdü.) Taşucu’ndan 24.00 de gemiye binip Girne’ye doğru hareket ettik.

9 Eylül 1997 Salı
Kıbrıs’tan bavul ticareti yapan abuk sabuk insanların arasında her açıdan iğrenç bir yolculuk yaptık. Kıbrıs’a gideceklere eğer deniz yolunu kullanacaklarsa Fergün Ekspres gemisini ya da buna benzer feribotları öneririz. Özel şirketlere ait olan bu gemiler, biraz pahalı olmakla birlikte gidilebilecek en uygun araç. Ancak kötü koşullar azalmış olmakla birlikte bu gemilerde de mevcut. Denizcilik İşletmeleri’ne ait gemiler 8 saatte Girne’de olurken 800.000 TL ye gidiyor. Fergün Ekspres 3 saatte Girne’de oluyor. Kişi başı 4.000.000 TL alıyor.
Sabah 8.00 de Girne limanına giriş yaptık. Gerek Türkiye’den çıkışta, gerek Kıbrıs’a girişte “ayakbastı parası” şeklinde ufak vergiler ve emniyet teşkilatına yardım gibi ufak bağışlar ödenmek zorunda! Girne Liman’ından Gazi Magosa’ya kalkan minibüsler var. Bunlardan birine binip yaklaşık 75 km uzaklıkta bulunan Gazi Magosa’ya ulaştık. Yolculuk sırasında Beşparmak dağlarının üzerinden aştık. Magosa’da otogardan bir taksiye binip yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan Salamis Bay Oteli’ne 750.000 TL ücret ödeyerek gittik. Günün kalan kısmını dinlenme ve yüzme ile geçirdik.

10 Eylül 1997 Çarşamba
Otelde sabah kahvaltısını takiben otelin önünden taksiye binip Salamis antik kentini gezmek üzere hareket ettik. Magosa yönüne doğru giderken soldan (deniz yönüne) ayrılan 2 km. lik yolla ulaşılan Salamis antik kenti, kaldığımız otele 4 km uzaklıkta bulunuyor. Burası için 500.000 TL taksi parası ödedik. Geri dönüş için aynı taksiciyle anlaşarak bizi 1 saat sonra gelip almasını söyledik. Antik kenti sıkıştırılmış olarak 1 saatte gezdik. Yarım saatimiz daha olsaydı daha rahat gezecektik. Antik kentten ayrılıp taksi ile Magosa’ya gittik. (10 km.lik yol için 1.000.000 TL ödedik)
Magosa’da sur içinde yer alan eski kenti dolaştık. Gotik mimari tarzda yapılmış kiliseler dikkatimizi çekti. Daha sonra, Magosa’dan gene taksi ile 1.000.000 TL ödeyerek otele geri döndük. Eşyalarımızı toplayıp saat 12.00 de otelden ayrıldık. Taksi ile Magosa’ya gelip, Girne dolmuşlarına bindik. Saat 14.30 da Girne’ye geldik. Girne içinde yer alan Grand Rock Hotel’e yerleştik. Öğleden sonra Girne kalesi ve limanı gezdik. Günün kalan saatlerini otelin havuzunda yüzerek geçirdik. Kıbrıs’ta trafik soldan işliyor. Sürücüler kurallara tamamen uygun araba kullanıyorlar. Bütün taksiler Mercedes, taksilerde başka marka kullanılması yasakmış. 

11 Eylül 1997 Perşembe
Sabah 8.00 de otelden ayrılıp Fergun Ekspres ile saat 9.30 da Girne’den Taşucu’na hareket ettik. 12.30 da 3 saatlik bir yolculuktan sonra Taşucu’na ulaştık. Taşucun’da Free Shop’lardan paramızın elverdiği oranda içki stoklarımızı yapıp gümrük işlemleri vs den geçip ana vatana giriş yaptık. Arabamızı bıraktığımız park yerinden alıp, Taşucu’ndan 10 km ilerdeki Silifke yönüne hareket ettik. Silifke’de öğlen yemeğimizi yedikten sonra Imbriogon, Diocaesarea ve Olba kentlerini gezmek üzere Silifke’den ayrıldık.
Silifke’den Kırobası’na giden yolu (Uzuncaburç tabelaları var) takip etmeye başladık. Silifke çıkışından 7 km sonra Demircili köyü bitişiğinde Imbriogon antik kentine ait kalıntıları gezip, 23 km sonra da Uzuncaburç’a (Diocaesaera antik kentine) ulaştık. Kenti gezdikten sonra, hemen kent girişinden sağa ayrılan 4 km.lik yolla ulaşılan Olba antik kentine gittik. Olba’dan sonra geldiğimiz yolu takiben Silifke’ye geri döndük. Silifke’den Mersin yönüne doğru devam ettik. Silifke çıkışından 15 km sonra Susanoğlu plajına ulaştık. Plaja çadır kurarak geceyi burada geçirdik. (Susaoğlun’da, antik Korasion kentine ait kalıntılar olduğu biliniyor. Ancak büyük oranda yok olmuş durumda olduğundan görünürde bir şey yok. Araştırma yapmadık)

12 Eylül 1997 Cuma
Sabahtan öğlene kadar Susanoğlu plajında yüzerek vakit geçirdik. Öğlen üzeri Mersin yönüne hareket ettik. 4 km sonra (Silifke çıkışından 19 km sonra) Narlıkuyu’ya geldik. Buradan sola ayrılan 2 km. lik yolu takip ederek (Ayrımda tabela var) Dilek, Cennet ve cehennem mağaralarının bulunduğu alana geldik.
İlk önce Dilek (Narlıkuyu) Mağarası’nı gezdik. 20 m.lik dik bir inişle başlayan mağaraya sabit çelik merdiven ile iniliyor. Mağaranın toplam uzunluğu 200 m kadar. Cennet mağarası, Çöküntü bir alanın altında gelişmiş, 275 m.lik bir mağara. Çöküntü alana, 450 basamaklı bir merdivenle iniliyor. Bu basamakların birçoğu antik dönemden kalma. 300 basamak kadar inildikten sonra, mağaranın giriş ağzına yakın bir kısımda Meryem Ana adına yapılmış bir kilise ile karşılaşılıyor. Cennet mağarası çıkışından sonra yaklaşık 75 m ilerde yer alan cehennem çöküntüsüne yürüdük. Toplam derinliği 120 m olan kapalı bir obruk şeklindeki mağarayı yukarıdan seyrettikten sonra, cennet çöküntü alanının güney ucunda yer alan Zeus tapınağını gezdik. Daha sonra tekrar Silifke – Mersin ana yoluna çıktık. 3 km ilerledikten sonra Akkum plajından geçtik. 2 km daha gidince Kızkalesi’ne ulaştık. Adamkayalar vadisine giden yol, Kızkalesi'n’n içinden soldan ayrılıyor. (Ayrımın Silifke’ye olan uzaklığı 24 km ve ayrımda tabela var) Vadiye ulaşmak üzere 5 km stabilize yoldan ilerledikten sonra soldan ayrılan 2 km.lik yola döndük. (Ayrımda tabela var) Bu 2 km.lik bölüm oldukça bozuk bir yol ve ancak 4x4 araçlar için uygun. 2 km.nin sonunda yol, bir uçurumun kenarında sona erdi. Aşağıda Şeytan deresinin kurumuş yatağı kanyonun içinden kıvrıla kıvrıla güzel bir manzara sunuyor. Uçurumun solundan aşağıya inişi sağlayan antik dönemden kalma kayalara oyulmuş ufak basamaklar var. Basamaklardan indiğinizde kanyon duvarının ortasında bir yol genişliğinde devam eden bir alan var. Bu alandan biraz ilerlediğinizde duvarlara oyulmuş 17 adet insan figürü ile karşılaşıyorsunuz. Adamkayalar’ı gezdikten sonra, geldiğimiz yoldan Kızkalesi’ne geri döndük. Bir pansiyona yerleşip geceyi burada geçirdik. (Silifke–Kızkalesi arası 24 km)

13 Eylül 1997 Cumartesi
Sabah ilk işimiz, burada bulunan iki kaleden deniz kenarında olan ve Korykos kalesi olarak bilinen kaleyi gezmek oldu. Korykos Antik Kenti’ne ait kalıntılar, kale çevresinde ve karayolunun karşı tarafında biraz ilerde dağılmış olarak bulunuyor. Korykos’un Negropolü, kalenin hemen karşısında yolun diğer tarafından başlıyor. Doğuya doğru birçok lahitin arasından ilerlemek mümkün. Lahitli bölüm geçildikten sonra, biraz ilerde 4 tane kilise kalıntısı var. Kiliselere ulaşabilmek için, Korykos kalesinden itibaren Mersin yönüne doğru 2 km kadar gitmek ve OPET benzinliğinin karşısından sola ayrılan Yüksek mahalle köyü yoluna girip 500 m kadar ilerlemek gerekmektedir. Büyük Kilise, Manastır Kilisesi, Haç Biçimli Kilise ve Şehitlik Kilisesi adları ile bilinen kiliseler birbirine yakın bir şekilde alana yayılmış durumdalar.
Kiliseleri gezdikten sonra, tekrar ana yola çıktık. 3 km Mersin yönüne doğru ilerledikten sonra Ayaş köyü ve plajının içinden geçtik. Burası Elaeusa Sebaste antik kentine ait kalıntıların bulunduğu alan.(Kızkalesi’ne uzaklığı 5 km) Antik kentte bir ekip tarafından kazı çalışmaları yürütülüyordu. Antik kenti gezdikten sonra Mersin yönüne 4 km daha devam ettik ve Kanlıdivane yol ayrımına ulaştık. (ayrımda tabela var) Ayrımdan 4 km daha ilerledikten sonra Kanlıdivane’ye geldik. Antik adı, Kanytelis ya da Neopolis olarak bilinen antik kent buranın bitişiğinde yer alıyor. Kenti gezdikten sonra, tekrar Silifke–Mersin ana yoluna geri döndük ve Mersin yönüne devam ettik.
2 km sonra sağda “Tırler Akkale” yazılı bir sarı tabela gördük ancak hakkında bilgimiz olmadığı için girmedik. 4 km sonra solda “Temus Kalesi 1 km” yazılı bir tabela daha geçtik. Kızkalesi çıkışından 24 km sonra Erdemli’ye ulaştık. Erdemli’den 25 km sonra sağdan Viranşehir ayrımına geldik. (ayrımda tabela var) Ayrımdan 2 km içeri girildiğinde yolun sağında antik Pompeiopolis kentine ait kalıntılar var. Bu kalıntılar sadece denize doğru inen sütunlu bir caddenin bugün ayakta kalmış 40 sütunundan ibaret. Burayı gezip tekrar ana yola çıktık ve 3 km devam edip Mersin’e ulaştık. Mersin girişinden 32 km sonra Tarsus’a giriliyor. Tarsus girişinden 12 km sonra, Ankara’ya giden otobana giriş var. Otobana girdikten 71 km sonra Pozantı’ya geliniyor. Otoban burada sona eriyor. Pozantı’ya gelmeden önce meşhur Gülek Boğazı’ndan geçiliyor. Ortalama 1000 m rakımda bulunan boğaz, Orta Toroslar’ı oluşturan Bolkar ve Aladağlar silsileleri arasında bir geçit oluşturuyor.
Pozantı’dan sonra E5 yolunu takiben 4 km daha gidildikten sonra, sağdan Çamardı – Niğde yolu ayrılmaktadır. Bütün gün araba kullanmaktan yorulup, Ankara’ya kadar devam edecek enerjiyi bulamadığımızdan ve bir gece de Aladağlar’da kamp yaparak geçirmek istediğimiz için bu ayrımdan Çamardı yönüne döndük. Ayrımdan 48 km sonra Çamardı’na ulaştık. Çamardı çıkışından 7 km sonra, sağdan Çukurbağ Köyü yolu ayrılıyor. Köy, ayrımdan 1 km içerde bulunuyor. (ayrımda tabela var) Bu ayrımdan girip 500 m ilerledikten sonra sağdan Martı mahallesine giden yol ayrımı var. (ayrımda tabela var) 
Bu ayrımdan sağa döndükten 1 km sonra martı mahallesinden geçiliyor. Martı’dan 3 km sonra bir köprünün üzerinden geçiliyor. Köprüden 500 m sonra yol ikiye ayrılıyor. Sağa ayrılan yola girip 4.5 km ilerlenirse Sarı Mehmetler sabit kamp alanına ulaşılıyor. (rakım 1850 m) “Sarımemetlerin Yurdu” olarak da adlandırılan bu yerin, ana yola olan uzaklığı 9.5 km. Geceyi, SOBEK turun bekçisi ve dağdan ilkokul 3.   sınıftaki oğlunun pazartesi günü açılacak okula devam etmesi için, çocuğu ve sürüsü ile birlikte buraya inmiş olan çobanla tatlı bir sohbet ederek geçirdik. Daha sonra çadırımızda güzel bir uyku çektik.

14 Eylül 1997 Pazar
Sabah kalkıp kahvaltı ettik ve kampı topladık. Daha sonra kampımızın 200 metre kadar ilersinde bulunan Recep Çatak’a ait mezarı ziyaret ettik. 1958 doğumlu olan Recep Çatak’ı 1989 yılında Ağrı Dağı kış tırmanışı sırasında meydana gelen bir kaza sonucu kaybettik. Kendisini hiç tanımamış olmakla birlikte benim doğa ile ilgilenmeye başladığım yıl olan 1989 yılında öldüğü için ismini sık duyduğum bir kişi olmuştur. Daha sonra Emli vadisinin içine doğru, ilerde yapmayı planladığımız tırmanışlar için bir ön araştırma olması amacı ile araba ile girdik. Jeep türü araçlar için uygun olan bir yoldan 2 km kadar ilerledik. Yolun gittikçe bozulması üzerine fazla üstelemedik ve geri döndük.
Geldiğimiz yolu takiben Çamardı–Niğde ana yoluna çıktık. Sağa dönüp, Niğde yönüne devam ettik. 1.5 km sonra sağdan bir köprü üzerinden Demirkazık köyüne giden yol ayrımından geçtik. Daha sonra, Derinkuyu, Nevşehir, Hacıbektaş, Kırşehir, Kaman, Bala, Gölbaşı, Ankara hattını izleyerek, kamp çıkışından itibaren 394 km sonra Ankara’ya ulaştık.

GİDİLEN YERLERLE İLGİLİ KISA BİLGİLER VE KAYNAKLAR

LEARTES ANTİK KENTİ
Antalya ili, Alanya ilçesi, Mahmutlar beldesi içindedir. Antik kent aşağı bölüm ve Cebireis Dağı üzerindeki Gözüküçüklü Köyü yakınındaki yukarı bölüm olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Mahmutların hemen içinde yer alan aşağı bölümün Alanya’ya olan uzaklığı 14 km kadardır. Alanya–Mersin yolunun 13. Km.sinden sola ayrılan 1 km.lik yolla ulaşılmaktadır. (ayrımda tabela yoktur) Yukarı bölüm ise, aşağı bölümden 10 km kadar ilerde yer almaktadır. Kalıntılar Roma döneminden kalmadır. Yukarı bölümde, kilise, hamam, sarnıç, stadyum ve tiyatro görülebilir. Stadyumun güneyindeki kilisenin freksleri görülmeye değerdir. Aşağı bölümde ise çeşitli ev ve kilise kalıntıları bulunmaktadır. Biz bu gezimizde sadece aşağı bölümü gezdik.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 314
2 – Atlas Dergisi, sayı 43 sayfa 102

SYEDRA ANTİK KENTİ
Antalya ili, Alanya ilçesi, Seki köyü yakınlarında bulunmaktadır. Alanya–Mersin yolunun 21.5 inci km.sinden sola ayrılan 3 km.lik yol ile ulaşılmaktadır. 1994 yılında kazı çalışmalarına başlanan kette elde edilen bilgiler kentin, Roma ve Bizans döneminde iskan gördüğünü ortaya çıkartmıştır. Asartepe mevkiinde denizden 250 m yükseklikte bulunan kenti şortla gezmenizi tavsiye etmem. Kent tepeden aşağıda deniz kenarındaki limana kadar bir yayılım göstermekteydi. Bugün daha çok tepe üzerinde kalıntılar gözlenebilmektedir. Kilise, sarnıç, sütunlu cadde ve hamam kalıntıları görülebilir.

Kaynaklar
1 – Gezi rehberi 1995, sayfa 315
2 – Atlas Dergisi, sayı 45 sayfa 180
3 – Atlas Dergisi, sayı 43 sayfa 102

IOTAPE ANTİK KENTİ
Antalya ili Gazipaşa ilçesi sınırları içinde kalan Iotape kenti kalıntıları Alanya–Mersin yolunun 36. Km.sinde yol üzerinde bulunmaktadır. (Gazipaşa’ya 8 km kala) Karayolu antik kentin ortasından geçmektedir. Herhangi bir tabelası bulunmayan kentte, yolun solundaki tepe üzerinde kente ait kale, kilise, akropol, antik cadde ve nekropol alanı yer almakta, yolun sağında görünen yapılar ise, liman ve kilisenin yanı sıra bunlara bağlı bazı yapılara aittir. Roma döneminde iskan edilmiş olan kentin adı, Kommangene kralı 4. Antiokhos’un karısının adı Iotape’den gelmektedir.

Kaynaklar  
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 315
2 – Atlas Dergisi, sayı 43 sayfa 102

SELİNUS ANTİK KENTİ
Antalya ili, Gazipaşa ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Alanya yönünden gelip Gazipaşa’ya girdikten 3 km sonra sağdan (deniz yönüne) ayrılan 3 km.lik yol, Selinus antik kentinin üzerinde yer aldığı tepenin eteğine ulaşmaktadır. Yarım piramit şeklindeki bu tepenin üzerindeki kentin etrafı, kral Selinus zamanında surla çevrilmiştir. Aşağıdan bakıldığında sadece bu kale görülebilmektedir. Bir Roma kenti olan Selinus’ta şehrin su ihtiyacını karşılamak için yapılan yaklaşık 600 m uzunluğundaki su kemeri ilginçtir.

Kaynaklar   
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 384
2 – Antalya İl Yıllığı, 1967 sayfa 61
3 – Türkiye Halkının İlkçağ Tarihi, sayfa 235 ve 203

ANTIOCHİA –AD-CRAGUM ANTİK KENTİ
Antalya ili, Gazipaşa ilçesi Güney Köyü’nde yer alan antik kent, köy ile iç içedir. Gazipaşa-Mersin yolunun 21. Km.sinden sağa ayrılan 4 km.lik yolla Güney köyüne ulaşılmaktadır. Romalı komutan Antiochus tarafından kurulan kentte, anıtsal mezarlar, hamam ve ev kalıntıları ile küçük bir kilise görülebilir. Köyün 2 km dışında deniz kenarında bu kente ait bir de kale bulunmaktadır.

Kaynaklar
1- Gezi Rehberi 1995, sayfa 384

ANEMURİUM ANTİK KENTİ
Mersin ili, Anamur ilçesi sınırları içinde yer alan Anemurium antik kentine ait kalıntılara, Anamur–Gazipaşa yolunun 4. Km.sinden sola ayrılan 2 km.lik yol ile ulaşılmaktadır. Caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktıkları 17 Akdeniz kumsalından biri olan Anamur kumsalının hemen arkasından başlayan antik kente ait kalıntılar, yukarıdaki sur ile çevrili tepeye doğru yayılım göstermektedir. Dikkat çekici kalıntılar arasında surlar, hamamlar, nekropol alanı, odeon ve kilise kalıntıları sayılabilir.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 384
2 – Anamur/Türkiye, ANTİD
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 549
4- Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 241

MAMURE KALESİ
Mersin ili, Anamur ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Anamur–Silifke yolunun 5. Km.sinde yolun sağında deniz kenarında bulunmaktadır. MS. 3 veya 4. yy.da yapılmış olan kale, Selçuklu döneminde ciddi bir onarım görmüştür. Kalenin etrafı su dolu bir hendekle çevrilidir. Kale üç avludan oluşmuştur ve 36 kulesi bulunmaktadır.

Kaynaklar
1- Anamur/Türkiye, ANDİD sayfa 12
2 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 385
3 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 243

SOFTA KALESİ
Mersin ili, Anamur ilçesi sınırları içersindedir. Anamur–Silifke karayolunun 17. Km.sinde, yolun solunda dik bir tepenin üzerinde yer almaktadır. (Mamure kalesi çıkışından 12 km sonra) Roma döneminde yapılan kale, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılmıştır.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 385

LİMAN KALESİ 
Mersin ili, Boğsak ilçesi sınırları içinde bulunan kaleye, Taşucu–Anamur yolunun 6. Km.sinden sola ayrılan 1 km.lik yolla ulaşılmaktadır. 13. Yy.da yapıldığı bilinen kalede restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 386

AYA TEKLA KİLİSESİ 
Mersin ili Silifke ilçesi sınırları içersinde yer almaktadır. Taşucu–Silifke yolunun 8. Km.sinden sola ayrılan 1 km.lik yolla ulaşılabilir. Hz İsa’nın havarilerinden Saul Paulos’un öğrencilerinden olan Aya Tekla, Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde bölgeye gelmiş ve bir mağaraya sığınmıştır. Daha sonraki dönemlerde bu mağaranın üzerine bir kilise inşa edilmiştir. Bugün yıkıntısı görülebilen kilise, 5. Yy.da yapılmış bir Bizans eseridir. Sadece apsisinin (yay duvarı)  bir kısmı ayakta olan kilisenin yanı sıra çevreye serpilmiş şekilde,  Kapalı sarnıç, Adak kilise ve hamam gibi yapılara ait kalıntılar da görülebilmektedir.

Kaynaklar
1 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 244
2 – Silifke (broşür), Celal Taşkıran

SELEUCIA ANTİK KENTİ 
Bugünkü adı Silifke olan kent, Mersin ilinin bir ilçesidir. MÖ 3. yy.da, Roma’lı komutan Selecus tarafından kurulan kentten bugün geriye fazlaca bir şey kalmamıştır. Görülebilecek başlıca eserler arasında, Silifke’ye hakim bir tepe üzerinde yer alan Silifke kalesi (Bizans dönemi), Göksu nehri üzerinde bulunan Calycadnus Köprüsü (Taşköprü), İnönü caddesinde yer alan, 2. yy.da yapılmış Roma tapınağı sayılabilir.  

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi, 1995 sayfa 386
2 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 224
3 – Silifke Bröşürü, Celal Taşkıran
4 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 549
5 – Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 244
6 – Türkiye’deki Tarihsel Anıtlar, Bilge Umar sayfa 144

GÖKSU DELTASI
Göksu nehrinin Akdeniz’e döküldüğü yerde, Silifke’den yaklaşık 15 km uzaklıkta bulunan delta, ülkemizin önemli sulak alanlarından ve kuş gözlem bölgelerinden biridir. Göksu Deltası’nda 310 kuş türü saptanmıştır.  Silifke’den güneye doğru giden 10 km.lik asfalt yol, kurtuluş köyüne ulaşır. Köyden itibaren deniz kenarına doğru inen toprak yol, önce Paradeniz Gölü’ne ulaşır. Gölün kenarında bir dalyan mevcuttur. Dalyandan itibaren İncekum burnuna doğru kumulların arasından ilerlenir ve Akgöl sağımızda kalacak şekilde, gölün yanından geçilip uçak pisti ve Denizkent yazlık evlerinin bulunduğu kumsala ulaşılır. Buradan devam edilirse SEKA Kağıt Fabrikası yanından Taşucu–Silifke yoluna çıkmak mümkündür.

Kaynaklar
1 – Türkiye’nin Sulak Alanları, TÇV yayını sayfa 121
2 – Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları, DHKD yayını sayfa 104
3 - Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları, DHKD yayını sayfa197
4 – Atlas Dergisi, sayı 23

IMBRİOGON ANTİK KENTİ 
Mersin ili, Silifke ilçesi, Demircili köyünde bulunmaktadır. Silifke’nin içinden ayrılan Kırobası yolu (Uzuncaburç yolu) takip edilerek, Silifke çıkışından 7 km sonra Demircili köyüne ulaşılmaktadır. Kalıntılar, köyün içinden geçen yolun her iki tarafına dağılmış durumdadır. Roma döneminde yapılmış tapınak şeklindeki anıt mezarların üzerinde insan ve hayvan kabartmaları bulunmaktadır. Yolun solunda tarlalar arasında bulunan bu çifte anıt mezarlar görülmeye değerdir.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 386

DİOCAESAREA ANTİK KENTİ
Mersin ili, Silifke ilçesi, Uzuncaburç köyü bitişiğindedir. Silifke’nin içinden ayrılan Kırobası yolu takip edilerek, Silifke çıkışından 30 km sonra Uzuncaburç’a ulaşılmaktadır. Kırobası yolu, Kırağıbucağı Köyü üzerinden sağa ayrılan yolla terk edildikten sonra 4 km daha ilerlenip antik kente ulaşılır. Yol, oldukça düzgün ve manzaralıdır. Diocaesarea, önceleri Olba antik kentinin kutsal alanı iken Roma döneminde ayrı bir şehir haline gelmiştir. Kente, sütunlu caddeye açılan anıtsal bir kapıdan girilmektedir. Zeus Olbıos Tapınağı, Şans tanrıçası Tyche adına yapılan Şans tapınağı, çeşme yapısı (Nymphaion), tiyatro, kuzey kent kapısı ve Uzuncaburç’a adını veren 22 m yüksekliğindeki burç ile daha güneyde yer alan anıtsal mezar görülmeye değer yapılar arasındadır.

Kaynaklar
1- Gezi Rehberi 1995, sayfa 387
2- Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 232 ve 239
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 550
4 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 247
5 – Türkiye’deki Tarihsel Anıtlar, Bilge Umar sayfa 142
6 – Uzuncaburç Broşürü, Celal Taşkıran

OLBA ANTİK KENTİ
Mersin ili, Silifke ilçesi, Ura köyü bitişiğinde yer almaktadır. Silifke’ye olan uzaklığı 34 km.dir. Uzuncaburç’un hemen girişinden sağa ayrılan 4 km.lik yolla Ura köyüne ve hemen bitişiğinde yer alan Olba antik kentine ulaşılır. Roma döneminden kalma kentte, akuadüke (su kemeri) ait görkemli kalıntılar, çeşme (nympeion) kaya mezarları ve tiyatroya ait kalıntılar görülebilir.
 
 Kaynaklar
1- Gezi Rehberi 1995, sayfa 387
2- Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 232 ve 239
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 550
4 – Türkiye’deki Tarihsel Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 247
5 – Türkiye’deki Tarihsel Anıtlar Bilge Umar sayfa 142
6 – Uzuncaburç Broşürü, Celal Taşkıran

DİLEK (NARLIKUYU) MAĞARASI
Mersin ili, Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu mevkiindedir. Silifke–Mersin yolunun 19.km.sinden sola ayrılan 2 km.lik yol ile ulaşılmaktadır. Turizme açık olan mağaranın giriş ağzı üzerinde bir bina bulunmaktadır. Binadan girilen mağara, 20 m kadar dik bir inişle başlamaktadır. Bu inişe demir merdiven yapılmıştır. Mağaranın toplam uzunluğu 200 m kadardır. Oluşum açısından hayli zengindir. İçinde beton yollar, merdivenler ve ışıklandırma mevcuttur.

Kaynak
1- Türkiye Mağaraları, Temuçin Aygen sayfa 44

CENNET VE CEHENNEM MAĞARASI
Mersin ili, Silifke ilçesi, Narlıkuyu mevkiindedir. Silifke–Mersin yolunun 19. Km.sinden sola ayrılan 2 km.lik yolla ulaşılmaktadır.

CENNET MAĞARASI
Çöküntü bir alanın altında gelişmiş 275 m uzunluğa sahip cennet mağarasına oldukça geniş bir ağızdan girilmektedir. Çoğu antik dönemden kalma 300 basamaktan oluşan bir merdivenden inilerek mağara giriş ağzına ulaşılmaktadır. Basamaklar mağaranın içine doğru devam etmekte ve 150 basamak daha inilmektedir. Mağara içi zemin hayli kaygan ve hafif çamurludur. Mağaranın sonundan bir yeraltı deresine ait su sesi gelmektedir.

MERYEM ANA KİLİSESİ 
Cennet mağarası giriş ağzında, Meryem Ana adına 5 ya da 6. yy.da yapıldığı tahmin edilen bir kilise yer almaktadır. Kilisenin giriş kapısı üzerinde 4 satırlık Grekçe yazıttan Paulus adında biri tarafından Meryem Ana adına yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kubbesi içindeki frekslerden bugüne görünür fazla bir şey kalmamıştır.

CEHENNEM MAĞARASI
Cennet mağarasının 75 m kadar doğusunda bulunmaktadır. Dar ve dik bir obruk şeklindedir. Batı ucu 80 m, doğu ucu 110 m derinliğe sahiptir. İniş yapılacaksa batı kenarı daha uygundur. Ancak SRT malzemesi kullanarak inilebilir. Antik dönemde günah işleyenlerin atıldığı bir çukur olarak kullanıldığı söylenmektedir.

ZEUS TAPINAĞI VE KİLİSE  
Cennet mağarasının güney ucunda Helenistik dönemde, Dor yapı düzenine göre yapılmış olan tapınak, tanrı Zeus’un bir dev olan Typhon’a karşı kazandığı zaferin anısına yapılmıştır. Tapınağın kuzey duvarının doğuya bakan yüzünde Roma döneminde görev yapmış 130 din adamının ve zamanın büyüklerinin adları yazılıdır. Hıristiyanlık döneminde tamamı yıkılan tapınağın yerine bazilika biçiminde bir kilise inşa edilmiştir. Kilisenin 4 ya da 5. yy.da inşa edildiği tahmin edilmektedir.

Kaynaklar
1- Gezi Rehberi 1995, sayfa 388
2 – Atlas Dergisi, sayı 13
3- Türkiye Mağaraları, Temuçin Aygen sayfa 44
4 – Cennet – Cehennem Broşürü, Celal Taşkıran
5 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 245

ADAMKAYALAR VADİSİ
Mersin ili, Silifke ilçesi, Kızkalesi beldesi sınırları içinde bulunmaktadır. Silifke–Mersin yolunun 24. Km.sinde yer alan Kızkalesi’nin içinden sola ayrılan 7 km.lik yol, Adamkayalar vadisine ulaşır. Kızkalesi çıkışından 5 km sonra soldan ayrılan ve daha çok jeep türü araçlar için uygun olan 2 km.lik yola girmek gerekmektedir. Bu 2 km.lik bölüm, bir uçurumun kenarında son bulmaktadır. Burada, aşağıdaki Şeytanderesi kanyonunun manzarası etkileyicidir. 17 insan ve 1 dağ keçisi kabartmasının yer aldığı Roma dönemine ait nekropol (mezarlık) alanına, uçurumun solundan aşağıya inişi sağlayan antik dönemden kalma kayalara oyulmuş basamaklar aracılığı ile ulaşılabilmektedir.

Kaynaklar
1- Gezi Rehberi 1995, sayfa 388
2 – Atlas Dergisi, sayı 13
3 – Kızkalesi Broşürü, Celal Taşkıran

KORYKOS ANTİK KENTİ
Mersin ili, Silifke ilçesi, Kızkalesi beldesi bitişiğinde yer almaktadır. Silifke çıkışından 24 km sonra Kızkalesi’ne gelinmektedir. Kızkalesi’nde iki kale bulunmaktadır. Biri, denizin içinde ve kıyıdan yaklaşık 300 m ilerde bir ada üzerinde kurulmuştur. Diğeri hemen kıyıdadır. Her iki kale arasında kalıntıları bugün kısmen belli olan bir bağlantı yolu olduğu bilinmektedir. Her iki kale de 12. yy.da Korykos’u korumak amacı ile inşa edilmiştir. Korykos antik kenti, kıyıdaki kale çevresinde ve bugünkü karayolunun sol tarafında yayılım göstermektedir. Roma döneminde işlek bir liman olan Korykos’da Kalelerin dışında bugün görülebilen kalıntılar, eski mezarlık (nekropol) alanı, (kıyıdaki kalenin karşısından yolun solundan başlayıp doğuya doğru geniş bir yayılım gösterir) ve kiliselerdir. Kiliselere ulaşabilmek için kıyıdaki kaleden Mersin yönüne 2 km ilerleyip, OPET benzinliğinin tam karşısından sola giren Yüksekmahalle köyü yoluna girip 500 m daha devam etmek gerekmektedir. Büyük kilise, Manastır kilisesi, Haç biçimli kilise ve Şehitlik kilisesi olmak üzere 4 kilise görülebilir.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 388
2 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Orhan Bayrak sayfa 246
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 551
4 – Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 236
5 – Kızkalesi Broşürü, Celal Taşkıran

ELAIUSSA–SEBASTE ANTİK KENTİ
Mersin ili, Erdemli ilçesi, Ayaş köyü sınırları içersindedir. Silifke–Erdemli yolunun 29. Km.sinde Ayaş köyünden geçilmektedir. Antik kentin kalıntıları köy ile iç içedir. (kalıntıların Kızkalesi’ne olan uzaklığı 5 km.dir) MÖ. 2.yy.da kurulduğu tahmin edilen kent, Roma döneminde parlak bir ada kentidir. MS. 6.yy.da, limanın kumla dolması sonucu kent önemini yitirmiştir. Karayolunun sağ tarafında, bugünkü yarımada üzerinde, daha önceki sarayın üzerine yapılmış olan kilise ve aquadüke ait kalıntılar görülebilir. Yolun sol tarafında ise, köye girişte biraz yukarıda, Roma tapınağına ait kalıntılar, tiyatro ve anıtsal mezar yapıları görülebilmektedir. Gezdiğimiz dönemde kentte kazı çalışmaları yürütülmekteydi.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 388
2 – Arkeoloji, Cevdet Bayburtluoğlu sayfa 229
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 552
4 – Atlas Dergisi, sayı 13
5 – Türkiye’deki Tarihsel Anıtlar, Bilge Umar sayfa 141

KANYTELİS (NEOPOLİS) ANTİK KENTİ 
Mersin ili, Erdemli ilçesi, Kanlıdivane köyü sınırları içinde yer alan antik kente, Kızkalesi’nden Mersin yönüne doğru giderken 9.km.den sola ayrılan 4 km.lik yol ile ulaşılmaktadır. Erdemli’ye olan uzaklığı ise, yaklaşık 19 km kadardır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan antik kent, derin bir çöküntü alanının (yaklaşık 40 m) etrafında kurulmuştur. Görülebilecek yapılar arasında, 5.yy.a ait bazilika, Helenistik kule, kaya mezarları, lahitler, anıtsal mezarlar ve sarnıçlar sayılabilir.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 389
2 – Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, sayfa 245
3 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 552
4 – Atlas Dergisi, sayı 13

POMPEİPOLİS ANTİK KENTİ
Mersin ili, Viranşehir ilçesi sınırları içersindedir. Erdemli çıkışından 25 km sonra sağda Viranşehir ayrımına ulaşılır. Ayrımdan 2 km içeri girildiğinde Pompeipolis antik kentine ait sütunlu cadde ile karşılaşılır. Kalıntıların Mersin’e olan uzaklığı 5 km.dir. Bugün 40 sütunu ayakta olan ve denize doğru inen caddenin, 200 sütunlu olduğu bilinmektedir. Antik kentten bugüne kalan tek kalıntı bu caddedir. Bir Roma kenti olan Pompeipolis, en parlak döneminde 250.000 nüfusa sahip bir kentti. 6.yy.da yaşanan büyük bir deprem sonucu kent tamamen yok oldu.

Kaynaklar
1 – Gezi Rehberi 1995, sayfa 389
2 – Anadolu Uygarlıkları, Ekrem Akurgal sayfa 552

EMLİ VADİSİ VE SARIMEMETLERİN YURDU
Emli vadisi, Aladağlar’ın en tanınmış vadisidir. Vadinin girişinde yer alan Sarımemetlerin yurdu olarak adlandırılan kamp yeri 1850 m rakımdadır. Aladağlar’ın, Sokullupınar ve Yedigöller’le birlikte en bilinen ve en çok kullanılan sabit kamp yeridir. Aladağlar’ın batıya bakan bu derin vadisi, dağın bu yüzündeki tek ormanlık alanı da barındırır. Kamp yerinde sürekli su bulmak mümkündür. Göçerlere ait çadırların yanı sıra, SOBEK-TUR’a ait sabit kamp çadırları da vardır. Kamp yerine kadar düzgün toprak zeminli bir yol mevcuttur. Kamp yerinin ana yola olan uzaklığı 9.5 km.dir.
Ankara yönünden gelirken Çamardı’na 7 km kala soldan Çukurbağ Köyü yolu ayrılıyor. Köy, ayrımdan 1 km içerde bulunuyor. (ayrımda tabela var)  Bu ayrımdan girip 500 m ilerledikten sonra sağdan Martı mahallesine giden yol ayrımı var. (ayrımda tabela var)  Bu ayrımdan sağa döndükten 1 km sonra martı mahallesinden geçiliyor. Martı’dan 3 km sonra bir köprünün üzerinden geçiliyor. Köprüden 500 m sonra yol ikiye ayrılıyor. Sağa ayrılan yola girip 4.5 km ilerlenirse Sarımemetler sabit kamp alanına ulaşılıyor.  (rakım 1850 m)

KIBRIS
TC vatandaşları pasaportsuz giriş çıkış yapabiliyorlar. Nüfus cüzdanı göstermek ve pasaport yerine geçen matbu bir forma giriş ve çıkışlarda damga bastırmak yeterli oluyor. Eskiden ödenen “Konut Fonu” kaldırılmış durumda. Ancak “ayakbastı parası” şeklinde ufak vergiler ve “Emniyet teşkilatına yardım” adı altında bazı bağışlar alıyorlar. Kıbrıs’ta TL geçerli. Rum tarafına geçiş yasak. Kıbrıs’a ulaşım için uçakla gidilecekse, THY ve KTHY Ercan Havaalanı’na her gün sefer yapıyorlar. (Ercan Havaalanı, Lefkoşe’ye yakın) Deniz yolu ile gidilecekse, Taşucu’ndan ve Mersin’den hemen her gün seferler var. Taşucu’ndan Girne’ye, Mersin’den Gazimağusa’ya gidiliyor. Denizcilik işletmelerinin gemilerinin yanı sıra özel şirketlere ait gemilerde aynı hatlarda sefer yapıyor. Özel şirketler daha kısa zamanda gidiyor ve daha rahat, ancak diğerine göre biraz pahalı. Gene de Denizcilik İşletmelerini kesinlikle tercih etmemenizi öneririz.

GİRNE
Kıbrıs’ın turizm merkezi olduğunu söylenebilir. Girne limanı, Antalya Kaleiçi’ni andıran havası ile en çok gezilen yerlerden biri. Liman ucunda yer alan Girne Kalesi, Girne’de tarihi bir merkez durumundadır.

GİRNE KALESİ
7.yy.da kenti Arap korsanlardan korumak amacı ile yapılan kale, 1192–1489 yılları arasında Fransız Lüziyenlerin elinde kaldı. 1373’de Ceneviz saldırısında tamamen yıkıldı. 1489 da adayı tamamen ele geçiren Venedikliler tarafından yeniden yapıldı. 1570 yılında Osmanlı donanması kaleyi kuşattı ve kalenin teslim olması üzerine Osmanlı dönemi başladı. Kalenin etrafı bir hendekle çevrili durumda. Hendeğin üzerinden geçen bir köprü ile kaleye giriliyor. Hemen girişte, Kıbrıs’ın fethi sırasında şehit olan Osmanlı amirali Cezayirli Sadık Paşa’ya ait bir sanduka var. Kalenin ilginç bölümlerinden biri de Gemi Batığı Müzesi.

HALK SANATLARI MÜZESİ   
Limanın içindedir tipik bir 18.yy Kıbrıs evi müze haline getirilmiştir.

ARKHANGELOS KİLİSESİ (İkon Müzesi)
İlginç çan kulesi ile Girne’de diğerlerinden ayırt edilebilir. Girne çevresinden toplanan ikonaların sergilendiği bir müzedir.

GAZİMAĞUSA (FAMAGUSTA)
Venedikliler döneminde güçlendirilen kalenin içinde kalan eski kent, bugün alış veriş ve turizm merkezi durumundadır. Kenti çevreleyen surlar ve surların içinde kalan birçok kilise görülmeye değerdir. Kiliselerdeki gotik mimari tarz dikkat çekicidir.

OTELLO KULESİ
Kenti çevreleyen surların özel bir bölümüdür. 1492 yılında yaklaşan Osmanlı tehlikesine karşı Venediklilerce topçu bataryası haline dönüştürülmüştür.

SAİNT NİCOLAS KATEDRALİ (LALA MUSTAFA PAŞA CAMİSİ)
Lüziyenler döneminde 1298–1312 yılları arasında yapılmış Akdeniz’in en güzel gotik yapılarından biridir.

PROVEDİTORE SARAYI VE NAMIK KEMAL ZİNDANI 
Venedik krallık sarayı olarak kullanılmış bu yapıda, Salamis antik kentinden getirilmiş 4 granit sütun ön cephede yer almaktadır. Yapının içinde Namık Kemal’in 1873 yılında adada sürgün olarak bulunduğu dönemde kaldığı zindan da bulunmaktadır.

SAİNT FRANCİS KİLİSESİ 
Proveditore Sarayı’nın hemen bitişiğindedir. 1300 yılında yaptırılmıştır.

NOT: Saint George of the Greeks Kilisesi, Saint Peter ve Saint Paul Kilisesi (Sinanpaşa camisi), Nestorgen Kilisesi, Saint George of The Latins Kilisesi ve İkiz Kiliseler Gazimağusa’da görülebilecek diğer yapılardır.

SALAMİS ANTİK KENTİ
Gazimağusa’dan kuzeye Dipkarpaz’a doğru devam eden yol üzerinde, Gazimağusa çıkışından yaklaşık 8 km sonra, sağdan ayrılan 2 km.lik yol ile ulaşılmaktadır. Deniz kenarına kurulmuş olan Salamis’in geçmişi MÖ 11.yy. a kadar uzanmaktadır. 648 yılında terk edildiği bilinen Salamis’te bugün görülebilen kalıntılar arasında, hemen girişte yer alan gimnazyum, tiyatro, Kampanopetra Bazilikası (denize daha yakın bir alanda), Aya Epiphanios Bazilikası, su deposu, agora, Zeus tapınağı ve kral mezarları sayılabilir.

Tüm Kıbrıs için kaynaklar
1-     Kuzey Kıbrıs Kültürler Mozaiği, K.Kıbrıs Müze Dostları Derneği Yayını
2-     Atlas Dergisi, sayı 15
3-     Globe Dergisi, sayı 3
4-     Amfora Dergisi, sayı 12
5-     Kuzey Kıbrıs Oteller Rehberi, Otelciler Birliği Yayını

Yazan: Yavuz İşçen / Ankara
Eylül 1997

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder